2 Temmuz 2012 Pazartesi

SANAT TARİHİ NOTLARI II

Geçen hafta Rönesans Dönemi'ne genel bir giriş yaptıktan sonra bu hafta rönesans resminin özelliklerine kısaca değinelim ve ilk ressamımız ile devam edelim.

Geçen hafta nelerden bahsetmiştik, ortaçağ süresince yapılan resimlerin çoğunlukla kiliseler için yapılmış olduğunu ve bunlarda da konu olarak Eski Ahit (Tevrat) ve Yeni Ahit'ten (İncil) konular seçildiğini biliyoruz. Tabi bu dönemde de dini konulu resimler yapılmaya devam etmişti. Ama bu resimlerde kilisenin baskısı hafiflemiş ve ortaçağ boyunca süre gelen kalıplardan çıkılmıştı. Bu zamana kadar sadece şekil olarak algılanan insan vücudu anatomik olarak incelenmiş; bu da resimlere ve heykellere de yansıtılmıştı. Perspektif ve mekan olgusu gelişmiş; figürler, nesneler resmedilen alanda artık zemine basmaya başlamıştı.  Ortaçağ boyunca duvarlara ve altar panolarına yapılan resimler artık tuval üzerine yapılmaya başlanmıştı. Yağlıboya resimler de yine bu dönemde yapılmaya başlanır. Bu ilginç geldi değil mi? Evet bu tarihten önce resimler duvarlara fresko, ahşap panolara ise tempera denilen bir teknikle yapılıyordu. Fresko; yaş sıva üzerine boyalarla yapılan resimlerdi. Düşünecek olursanız oldukça zor bir teknik. Tempera ise boya ile zamkın karıştırılarak panolar üzerine uygulanmasıydı. Bu kadar teknik bilgiden sonra ele alınan konulara değinecek olursak dini konulu resimlerin yanı sıra antik dünyaya duyulan ilgi resme de yansımış, mitolojik konular resmedilmişti. Bunların yanı sıra portreler ve heykelde de büstlerin yapıldığı, insanları ölümsüzleştirme isteğinin arttığı görülür. Şimdi diyeceksiniz ki önceden portre yok muydu? tabiki vardı ama bunlarda sadece resmedilen kişi ve isminin yazılı olması yeterli iken rönesans ile birlikte farklılaşmış, portresi yapılan kişi belli bir mekan içinde veya manzara önünde mesleği, statüsü vb. özellikleri ile resmedilmeye başlanmıştı.

Rönesans resminin genel özelliklerine kısaca değindikten sonra artık ilk ressamımıza geçelim. Bu hafta henüz ortaçağ geleneğinin tam olarak bitmediği ama yavaş yavaş izlerinin görüldüğü bir ressam ile başlıyoruz. 1255/60-1319 yılları arasında yaşayan Duccio di Buoninsegna  ortaçağın önemli ve zengin şehirlerinden biri olan Siena'da doğmuştu. Duccio'nun yetiştiği Siena'da genel olarak Italo Bizanten (İtalya'daki Bizans etkisi) üslubu etkiliydi. peki bu resimler nasıldı? bu resimlerde konu zaten dini hikayeler olduğu için her bir konunun belli kalıpları vardı. Perspektifin olmadığı resimlerde fon olarak da altın yaldız kullanılmaktaydı. İşte ressamımız da böyle bir ortamda resimlerini yapmaya başlamıştı. Ama onun resimlerinde sadece ortaçağ üslubunun etkin olmadığını görüyoruz. İsterseniz bu değişiklikleri sanatçının eserleri üzerinde görerek ele alalım; 
İlk eserimiz Duccio'nun 1285 yılında Santa Maria Novella Kilisesi için yapmış olduğu Rucellai Madonnası'dır.


Ahşap üzerine tempera (boya ile zamkın karıştırılarak uygulanması) tekniği ile yapılan resim günümüzde Floransa'da Uffizi Galerisi'nde bulunmaktadır. Bu resimde ortaçağ üslubunun hâlâ etkin olduğu görülmektedir. Resmin merkezinde ortaçağ üslubunda bir tahtta, kucağında bebek İsa ile oturan Meryem görülmektedir. Tahtın etrafında ise melekler yer alır. Altın yaldız fonun önünde ele alınan konuda Bizans ikonografyasına bağlı kalınmıştır. Figürlerin henüz kütlesel ağırlığı yoktur. Hatta perspktif bile söz konusu değildir. Mesela Meryem'in ayağını koyduğu basamağa bakacak olursak ters perspektif görülmektedir. Normalde önde geniş olması gereken basamak burada arkada genişlemektedir. Ama bununla birlikte renklerde tonlama ve melek figürlerindeki incelik ve zerafet geleneksel üsluptan ayrılan özellikler olarak dikkati çekmektedir. 

Sanatçının diğer bir önemli yapıtı Siena Katedrali için 1308-1311 yılları arasında yapmış olduğu altar panosudur.



 Maesta olarak bilinen panonun bugün esas kısmı Museo dell'Opera del Duomo'da bulunmaktadır.  Panonun ön kısmında tahtta Meryem ve kucağında bebek İsa görülmektedir. Panonun arkasında üstte İsa'nın ölümünden sonrası ve Meryem'in hayatı ile ilgili hikayeler, altta ise İsa'nın yaşamındaki olaylar resmedilmiştir. Altın yaldızın fonda kullanıldığı bu resimlerde yavaş yavaş hacim ve kademelenme görülmektedir. 



Meryem'e Müjde


Hz. İsa'nın Doğumu

Evet ilk ressamımız ile başlangıcımızı yaptık, umarım ilginizi çekmiştir. Bu haftalık bu kadar, haftaya başka bir ressamla devam edeceğiz. Herkese iyi haftalar...
Zeynep Kurtbil

Görseller için kaynak: http://www.abcgallery.com/D/duccio/duccio.html

2 yorum:

Tuğba dedi ki...

İşte beklediğim bölüm başladı!.. Keyif alarak okudum, şimdiden bir sonraki yayını merak ve ilgiyle bekliyorum Zeynepcim..

Sema ÖZKAN - Zeynep KURTBİL dedi ki...

Teşekkür ederim Tuğbacım, beğenmene sevindim..bu sadece bir başlangıç devamında da daha ilginç ressamlarımızla devam edeceğiz:)))